Her şey değişir, değişmeyen tek şey değişimdir.” demiş ünlü yunan filozof Efesli Heraklitos. Bu sözü okuduğumuzda veya bir yerde duyduğumuzda aklımıza hemen en çok değişen şeyler gelir. Nedir peki bunlar? En çok teknoloji, sonra tıp, toplumlar, ülkeler, alışkanlıklar… liste uzayıp gider. Peki bu gibi popüler kavramların değiştiğini ve değişebileceğini görüyoruz da neden hayatımızın büyük bir bölümünü oluşturan iş hayatının değiştiğini göremiyoruz? Bazen durumlara ve olaylara, başrol kendimizken biraz da dışardan bakmak gerek. Haydi bir adım geriye atalım ve gün geçtikçe evrilen iş hayatına bir de dışarıdan bakalım.
Jenerasyonlar, maruz kaldıkları teknolojik gelişmelerle düşüncelerinde, alışkanlıklarında, yediklerinde, içtiklerinde her şeyde değişime gitmişlerdir. Eskiden köyde doğal sebze-meyve yenirmiş, sonraları paketli ürünler hayatımıza girmiş, şimdi ise tekrardan doğal ürün arayışında herkes. Eskiden radyo varmış tüm haberler oradan alınırmış, sonra televizyon gelmiş, şimdi ise internet en büyük haber kaynağı. Peki iş hayatında bu değişim oluyor mu, ya da daha doğru bir soruyla bu değişim nasıl oluyor?
Çalışmanın ilk amacı para kazanmak, doğru. Peki bu amaç tek başına yeterli mi? Cevap: Artık değil. Para dışında artık çalışanlar üretmek, bir şeyler geliştirmek istiyor. Sadece para kazandığın ama katkı sağlamadığın bir iş kimse tarafından sürdürülebilir olmuyor. Yaptığın işten tatmin olmak, işe karşı aidiyet hissetmek çalışma hayatında giderek artan kavramlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu kavramlar dışında bir de özellikle koronavirüs salgınından sonra büyük bir patlama yaşayan uzaktan çalışma kavramı hayatımıza girmiş bulunmakta. Home-office dediğimiz evden çalışma veya co-working olarak da adlandırılan ortak çalışma alanlarında, paylaşımlı ofislerde çalışmak iş hayatının bir parçası haline geldi ve giderek de daha çok içine giriyor.
Günde 8 saat haftada 40 saat çalıştın. Peki ne ürettin, ortaya ne iş çıktı? Ya da başka bir açıdan soralım; günde 8 saat haftada 40 saat ofise gittin. Peki ofiste ne ürettin, ne iş ortaya çıktı? İş hayatında odağımız zaman ve mekan, oysa ki odak her zaman üretim, katma değer olmalı. Odağımızı değiştirince ne oluyor ona bakalım biraz da. İş hayatına “Bugün ne ürettin, bu hafta projeye ne kattın, bu ay iş için neler hazırladın?” gibi sorularla yaklaşınca değişik bir şey farkediyoruz. Aslında nerede, ne zaman, ne ürettiğin değil; ne kadar sürede ne ürettiğin, hatta sadece ne ürettiğin önemli olan. Bu odak değişimi tabi ki başlamış bulunmakta, ama hala katedilmesi gereken yol uzun. Firmalar koronavirüs ile önceden ASLA dedikleri uzaktan çalışma yöntemiyle işlerin, projelerin aynı şekilde, hatta daha da verimli bir şekilde ilerletebildiklerini gördüler. Bunu pandemi olmasaydı da yapacak firmalar belki olacaktı ama bu denli hayatımıza girmesi, firmaların, yöneticilerin, karar vericilerin bu sistemde çalışmaya alışması uzun süre alacaktı. Yani çalışan tarafında değişen talepler, beklentiler olduğu gibi artık firmalar tarafında da değişimler net bir şekilde görülmekte.
İş hayatı evriliyor, hem de çok hızlı bir şekilde. Genç çalışanların beklentileri bu değişime esas yön veren unsur olarak karşımıza çıkıyor. Çalışanlar katma değer üretmek, çorbada tuzu olsun istiyor ama aynı zamanda kendilerini geliştirmek, kendilerine bir şeyler katmak istiyor. Bunu belirli kalıplara konmuş kurallar çerçevesinde değil, gerekirse ofisten, gerekirse uzaktan, gerekirse sabah erken saatte gerekirse de farklı şartlar altında gerçekleştirmek istiyorlar. Bu evrim şuan firmalarda yer yer çatışmalara yol açsa da, okun, ucunun bu yöne doğru çevrili bir şekilde yaydan çıktığı su götürmez bir gerçek olarak karışımıza çıkıyor.
Bu değişime bizler de ofislen olarak katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. Değişim zordur, ama ofislen olarak olabildiğince kolaylık sağlayabileceğimiz çözümleri sizlere sunmaya çalışıyoruz.